Sonunda güneş geri döndü. Üstelik öyle pişirme derdinde de değil.
Güzel bir bahar güneşi, altında durursanız ısıtıyor ama gölgedeyseniz serin serin tshirte gömleğe bir zamanlar olduğu gibi mevsimlik bir mont, merserize bir kazak aratıyor. Geçmişte kalan baharlardan bir gün yaşanıyor...
film festivalinin son günü olan bu güzel bahar gününde iki film birden izledik. ilki yakin plan cekimleri, etkileyici mekanlarina, güzel tasarlanmış sessel efektlere ragmen mantik bosluklari icinde germekle kaldi. Daglarin hakimi, King of the hill, Bea neden hirsizlik yapti, hikayesi neydi? quimle neden sevisti tuvalette? neden cüzdanını çalıp benzininin parasini ödedi? orman korucuları neden o kadar şüpheli davrandılar? ana fikir çocuklar ve bilgisayar oyunları mıydı? pekçok soru işareti ile geride bıraktık filmi.
ikinci film, ernesto contreras imzalı mavi göz kapakları (blue eyelids) ise ilginç diyalogları bir yere varmayan içe dönük mutsuz insanları ile içimizi baydı ve inanılmaz bir konuşma ihtiyacı ile yanıp tutuşmamıza neden oldu. Adam kadına iyi dayandı. Üstüne evlenmek istedi haketti neticede bu kadını :) eskimiş mekanları ve mutsuz suratları kaldı akılda. Bir de güzel bir parça. Mırıldanarak çıktığımız filmden... "u've got this strange effect on me, and i like it"
1 yorum:
güzel müzik, güzel ses.. orjinali de güzel, tavsiye ederim. :)
Yorum Gönder